Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya, 26. yüzyılda (F.S. 6 yy.) günümüz kapitalist ekonomi anlayışının ve daima tüketime dayalı bir hayat modelinin ortaya çıkmasında önemli pay sahibi Henry Ford’un tanrının yerine geçtiği -Fordumuz-; bebeklerin annelerinden doğarak değil, şişelerin içinde büyüyerek dünyaya geldiği; tüm dünyanın katı bir kast sistemiyle yönetildiği; soma adı verilen maddeyle kastın her tabakasının her zaman mutlu hissettiği, hayali gezilere çıktığı; kimilerine göre bir distopya, kimilerine göre ise bir ütopya öngörür.
ANAHTAR NOKTALAR
- Bebeklerin anne karnından doğmayıp yapay şişelerde üretildikleri; insanların sosyal statülerinin doğum anında alfa, beta, gama, delta şeklinde sınıflandırıldığı, insanların tüm sıkıntı, dert ve hastalıklarını yok eden soma adı verilen madde ile insanlara sonsuz mutluluk bahşedildiği bir gelecek tasviri vardır.
- gönderme, soma, mutluluk, kalabalık içinde yalnızlık, farklılık,
sevgi, seks, kast
Cesur Yeni Dünya Karakterleri
John (Vahşi)
Müdürün ve Linda’nın oğlu olup Dünya Devleti’nin dışında New Mexico’da büyüyen tek ana karakterdir ancak annesi ve babası Dünya Devletlidir. Bu da her iki tarafta da yabancılık çektiği, uzaylı muamelesi gördüğü anlamına gelmektedir. Hayata bakışı, Pope’nin ona getirdiği ve Dünya Devleti’nde yasaklı olan Shakespeare kitabı ile şekillenmiştir, hatta konuşurken duygularını o kitaptan alıntılarla ifade etmeyi sevmektedir. Diğer Dünya Devletliler gibi şişeden doğmadığı ve şartlandırılmadığı için dünyayı diğer insanlardan farklı algılar, bir şeylerin yanlış gittiğini fark eder. Tüm bu keşif yolculuğunda Lenina’ya aşık olmuştur, ancak bu gerçek aşk mıdır? Ondan hem tiksinmekte hem de sevmektedir, bu durumu kendisi de anlamlandıramamıştır. Kitabın sonuna doğru bir zamanlar sevdiği kadının boğazına sarılmışlığı da olmuştur. Kitap, intiharıyla birlikte son bulur.
Bernard Marx
İlkel ve bir alfaya yakışmayan fiziksel görünüşü nedeniyle diğer alfalarca farklı bulunan ve bu nedenlerle alfa kimliğini kabullenmekte zorluklar yaşayan bir alfadır. Farklılığı, diğer insanlarca doğum şişesine yanlışlıkla alkol damlatılmasıdan kaynaklandığı şeklinde yorumlanır. Cinsel ilişkiler, spor ve topluluk etkinlikleriyle ilgili Dünya Devleti geleneklerine uymayan görüşleri vardır. Boyu ve unvanı ile ilgili çekinceleri, Dünya Devleti’ndeki yaşamından memnun olmamasına neden olmaktadır. Soyadı olan Marx, elbette Das Kapital’den ve kapitalizm karşıtlığından tanıdığımız 19. yüzyıl düşünürü Alman Karl Marx’a göndermedir.
Helmholtz Watson
Duygu Mühendisliği Fakültesinde hocalık yapan bir alfadır. Kast sisteminin en üst halkasını temsil etmesine rağmen yaptığı işi boş ve anlamsız görmekte olup yazın becerilerini daha anlamlı eserler üretmek için kullanmak ister. Tıpkı Bernard gibi Helmholtz da Dünya Devleti’ndeki hoşnutsuzluğunun farkındadır, bu ortak özellik ikisini yakınlaştırmıştır. Bu sırada, Helmholtz’un şikayetlerinin Bernard’ın çocuksu şikayetlerinden daha felsefi ve entelektüel derinliğe sahip olduğu gözlenmektedir. Sonuç olarak Helmholtz çoğunlukla Bernard’ın korkaklığını ve övüngenliğini sıkıcı bulur.
Lenina Crowne
Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde çalışan bir aşı görevlisidir. John ve Bernard gibi pek çok ana ve yan karakterin arzu ettiği bir kadındır. Bazı kuralları diğer Dünya Devleti vatandaşlarından farklı yorumlaması, okuyucunun gözünde kendisini çekici hâle getirir. Örneğin diğer insanlar her gün farklı insanla çıkarken Lenina birkaç ay boyunca tek kişiyle çıkmayı ister. Bu sırada uyumsuz Bernard’dan hoşlanır, Vahşi John’a karşı da içinde sevgi besler.
Mustafa Mond
Mustafa Mond. Batı Avrupa Bölge Denetçisi, on Dünya denetçisinden biri. Onundan biri… Bir zamanlarınsa yasa dışı çalışmalar yapan bilim insanı. Çalışmaları keşfedildiğinde, kendisine iki seçenek sunuldu: Ya sürgün edilecekti ya da bir denetçi olarak eğitilecekti. Bu anda, kendini kendisi yerine toplumun hizmetine sokmayı tercih etti ve bilimden vazgeçti. Şimdi ise bilimsel keşifleri sansürlüyor, gelenek dışı insanları kendi imzasıyla sürgüne yolluyor. Ayrıca çalışma odasındaki gizli bölmedeki kasada Shakespeare ve dini kitaplar da dahil olmak üzere yasaklı eserleri saklıyor. “Mond” adı dünya anlamına gelir. Şüphesiz kendisi kitaptaki en nüfuzlu karakterdir.
Fanny Crowne
Lenina Crowne’un arkadaşıdır, ancak soyadları aynıdır. Bunun nedeni, milyonlarca insan nüfusuna rağmen dünyada sadece on bin soyadın kullanımda olmasıdır, haliyle böyle çakışmalar sık yaşanmaktadır. Fanny’nin kitaptaki işlevi toplumun değer ve geleneklerinin sözcülüğünü yapmaktır. En belirgin örnek olarak, Lenina’yı bir adama aylarca odaklanmak yerine hayatına çok daha fazla adam koyması konusunda devamlı söylev çekmesi verilebilir.
Henry Foster
Lenina’nın pek çok aşığından biridir. Sisteme mükemmel uyum sağlamış bir alfa erkektir. Çalışma arkadaşlarıyla Lenina’nın vücudu hakkında yaptığı konuşmalar bilinmektedir. Lenina ile ilişkisi ve ona karşı tutumu, kıskanç Bernard’ı huzursuz etmektedir.
Linda
John’un annesi olan bir betadır. New Mexico Ayrıbölgesi’ni ziyaretleri sırasında Müdür’ün oğluna hamile kalır. Bir fırtına sırasında kaybolur, başı yaralanır ve gezinin gerisinde kalır. Bir grup kızılderili tarafından bulunur ve köye götürülür. Linda köyde kürtaj yaptıramamıştır, Dünya Devleti’ne elinde bebeğiyle dönmekten de çok utanmıştır. Herkes herkes içindir anlayışına göre şartlandırılan seks anlayışı, köydeki topluluk tarafından dışlanmasına neden olmuştur. Dünya Devleti’ne dönmeyi ve soma’ya yeniden kavuşmayı içten içe dört gözle beklemektedir
Müdür
Müdür, Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’ni yönetmektedir. Tehditkâr bir karaktere sahiptir, planları arasında Bernard’ı Dünya Devleti’nden sürerek İzlanda’ya göndermek de vardır. Ama herkesten sakladığı bir zayıf tarafı vardır: Bir çocuğa sahip olmak (John), bu durum Dünya Devleti için kabul edilemez bir skandal niteliğindedir.
Pope
Pope, Linda’nın New Mexico Ayrıbölgesi’ndeki sevgilisidir. Linda’ya Shakespeare’in Tüm Eserleri kitabını vermiştir.
Cesur Yeni Dünya Mekanları
Kitapta mekân tüm Dünya’dır esasında.
Londra
Karakterlerin çoğu Londra’da yaşamaktadır ve Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde çalışmaktadır. Burası bebeklerin şişelendiği ve bağlı olacakları kasta göre şartlandırıldıkları devasa merkezdir. Adetâ bir bebek fabrikasıdır da denebilir.
New Mexico Ayrıbölgesi
Burası Dünya Devleti’nin bir parçası değildir. Uzun çitlerle Dünya Devleti’nden ayrılmıştır ve insanların yüzyıllardır anneden doğma, evlenme gibi iptidai davranışları sürdürdükleri, izole bölgedir. Burada doğanların Dünya Devleti’ne gitmelerine izin verilmezken Dünya Devleti’nden buraya gezi amacıyla çeşitli izinleri alarak gelmek mümkündür.
İzlanda ve Falkland Adaları
Bu iki bölgenin ortak özelliği, Dünya Devleti’ne uyum sağlayamamış insanların sürüldükleri adalar olmalarıdır. Kitabın sonunda Mond’un Helmholtz ve Bernard’a haritadan yer seçtirmesi ile Bernard İzlanda’ya giderken Helmholtz Falkland Adaları’na sürülmek istemiştir.
Cesur Yeni Dünya Özeti
Her şey Londra Merkez Kuluçka ve Şartlandırma Merkezi’nde Müdür ve bir asistanıyla karşılaşmamızla başlar. Henry Foster, bir grup çocuğa etrafı göstermektedir. Çocuklara merkezin Bokanovskileştirme yöntemiyle nasıl birbirine eş binlerce insan embriyosu elde ettiği anlatılır. fabrika benzeri bir yapıda içindeki taşıma bandında embriyolar şişeler içinde hareket etmektedir, bu süreçte embriyolar alfa, beta, gama, delta ve epsilon olmak üzere 5 kasttan birine dahil olacak şekilde şartlandırılırlar.
Alfa embriyolar Dünya Devleti’nin düşünen beyinleri ve liderleridir. Kastlar alfadan epsilona gidildikçe daha düşük fiziksel ve bilişsel özellikler taşırlar. Epsion embriyoların oksijen eksikliği ve kimyasal madde kullanımı gibi yöntemlerle daha düşük zekaya sahip olmaları sağlanmakta ve bu bireyler zeka gerektirmeyen, beden gücüne dayalı işlerde çalışmaktadırlar. Merkezdeki aşı görevlisi Lenina Crowne, çocuklara tropikal iklimlerde yaşayacak embriyoların aşılanma sürecinden bahseder.
Müdür akabinde çocukları yuva kısmına götürür, burada Delta çocukların kitapları ve çiçekleri sevmemeye şartlandırıldığına tanık olunur. Müdür bu şartlandırmanın Deltaları uysal ve tüketim odaklı hale getirdiğinden bahseder ve hipnopedik (uyku sırasındaki öğrenim metodu) uygulamaladan söz açar. Daha büyük çocukların uyuduğu bir odada ise fısıldayan bir ses eşliğinde ileri seviye bilinç dersine tanık olunur.
Dışarıda Mustafa Mond, on dünya denetçisinden biri, çocuklara kendisini tanıtır ve Dünya Devleti’nin tarihinden söz açar ve devletin güçlü duyguları yok etme ve toplumsal yaşantıdaki insan ilişkilerini ortadan kaldırma hususundaki başarılı çabalarını aktarır. Bu arada merkez binasında Lenina lavoboda Fanny Crowne ile Henry Foster ile olan ilişkisi hakkında sohbet eder. Fanny, 4 aydır Henry Foster ile çıktığı için Lenina’yı azarlamaktadır, Lenina bu sırada başka bir adama olan hislerinden bahseder, üstelik de bu kişi tuhafımsı ve komiğimsi görünümlü Bernard Marx’tır.
İşten sonra Lenina, Bernard’ın daha önce teklif ettiği New Mexico Ayrıbölgesi seyahatinde kendisine memnuniyetle eşlik edebileceğini Bernard’a söyler. Bernard bunu duyunca havalara uçar ancak bu mutluluğa biraz da utanç karışmıştır, helikopterine atlayarak arkadaşı Helmholtz Watson’un yanına varır. İkili, Dünya Devleti’ndeki memnuniyetsizlikten yakınır, Bernard’ın hoşnutsuzluğu daha çok bir alfa için olması gerekenden kısa ve zayıf gözükmesidir. Helmholtz’un mutsuzluğu ise işinden kaynaklıdır. Kendisini hipnopedik kalıplar yazmak için fazla kalifiyeli görmektedir.
Birkaç gün sonra Bernard üstüne, Müdürüne, New Mexico’ya gitmek için izin istemek için uğrar. Müdürse kendisini kaptırıp 20 yıl önce bir kadınla orada yaşadığı olayı anlatırken buluverir kendisini. Bir fırtına sırasında kadın kaybolmuş ve bir daha bulunamamıştır, her neyse ki sonunda Bernard’a gerekli izin çıkmıştır. New Mexico Ayrıbölgesine girmek üzereyken Bernard, Helmholtz ile yaptığı telefon görüşmesinde Müdür’ün kendisini İzlanda’ya sürgün etmek istediğinden bahseder. Bernard kızsa da Ayrıbölgeye yine de girer.
Bernard ve Lenina, Ayrıbölgede gördükleri yaşlı ve hasta köylüler karşısında çok şaşırırlar. Dünya Devleti’ndeki hiçkimse yaşlanma emaresi göstermez. Genç bir köylünün kendisini kırbaçladığı dini bir törene denk gelirler ve bu durumdan iğrenirler.
Törenin ardından diğer köylülerden ayrışan beyaz tenli bir gence, John’a, rastlarlar. John Bernard’a Linda adındaki bir kadının oğlu olduğunu ve Linda’nın 20 yıl önce köylülerce kurtarıldığından bahseder. Bernard’ın aklında şimşekler çakar, Linda kesinlikle Müdür’ün bahsettiği kadındır! John ile konuşurken Linda’nın herkes herkes içindir anlayışı yüzünden tüm köyden dışlandığını da öğrenirler. John, okumayı Linda’nın sevgilisi Pope’nin bulup getirdiği Embriyonun Kimyasal ve Bakteriyolojik Şartlandırılması ve William Shakespeare’in Tüm Eserleri kitaplarından öğrendiğini de aktarır. Bernard John’u Dünya Devleti’ne gelmeye davet eder, John ise annesi Linda’nın da gelmesi koşuluyla bu teklifi kabul eder. Sonunda, annesinin öve öve bitiremediği Dünya Devleti’nin kapıları kendisine açılacaktı.
Lenina, Ayrıbölgenin tiksinçliği karşısında çözümü yeteri kadar soma tüketip 18 saatlik bir soma-tatiline çıkmakta bulur. Bernard ise Santa Fe’ye uçar ve burada Mustafa Mond’u arayarak John ve Linda’nın Dünya Devleti’ne getirilmesi hususunda gerekli izinleri temin eder. John ise Lenina’nın bilinçsiz halinde olduğu sırada Ayrıbölgedeki geçici evlerine gizlice girer ve Lenina’ya dokunma arzusunu zar zor bastırabilir.
Bernard, Lenina, John ve Linda; Müdür’ün diğer alfa çalışanların gözü önünde Bernard’ı kovmayı beklediği Dünya Devleti’ne gelirler. Oysa Bernard’ın yanında John ve Linda’yı getirmesiyle kartlar el değiştirmiştir. Baba olmanın utancı, Müdür’ü istifa etmek zorunda bırakır; Bernard Londra’da kalmakta özgürdür.
Ayrıbölgede yaşadığı sıra dışı ve iptidai hayattan kaynaklı olarak John, Londra toplumunun gözünde fazlasıyla merakla karşılanmış ve ilgi görmüştür. Fabrikaları ve okulları gezdikçe, Dünya Devleti insanlarının yaşantılarına tanık oldukça John giderek tiksinmekte, kendisini rahatsız hissetmektedir. Bu sırada Lenina’ya olan arzusu salt şehvetten daha fazlasıdır, kendisini bu nedenle kafası karışmış şekilde bulmuştur. Lenina’nın da kafası karışmıştır, neden John kendisiyle seks yapmak istememektedir?
Vahşi’nin kâşifi ve koruyucusu olarak Bernard da büyük bir ün sahibi olmuştur. Bu yeni statünün tadını çıkarmayı başlamış, kendisi hakkındaki çekinceleri ve özgüvensizliği büyük ölçüde son bulmuş, istediği kadınla yatabilmiş, önemli konuklarla büyük partiler vermiştir. Ancak ne yazık ki Bernard, bu ünün yalnızca insanların John’a bir adım daha yakın olma çabası olduğunu gözden kaçırmıştır. Sonuç olarak bir gece ansızın John’un Başşarkıcı da dahil olmak üzere konuklarla buluşmayı reddetmesi üzerine Bernard’ın toplum gözündeki tahtı sallanmaya başlar.
Bernard tarafından tanıştırıldıktan sonra John ve Helmholtz birbirlerini çok yakın bulurlar. John Helmholtz’a Romeo ve Juliet’ten bir pasaj okur, Helmholtz ise gülmekten kendisini alıkoyamaz çünkü aşk, evlilik ve ebeveyn ideaları Dünya Devleti kültürü içerisinde yalnızca müstehcen bir komiklikten ibarettir.
Tuhaf davranışlarından ötürü Lenina kendisini John’a karşı takıntılı hâlde buluverir, dolayısıyla Henry’nin davetini reddeder. Aksine, Bernard’ın evine John’u baştan çıkarmak amacıyla ziyaret etmeye gider. John ise Lenina’yı küfürler, tekmeler ve Shakespeare’den dizelerle karşılar; bu durum karşısında Lenina’nın yapabileceği tek şey ise kendisini lavaboya kapatmaktır. John ise bir telefon alır, bu telefon annesi Linda’nın Dünya Devleti’ne geldiği andan itibaren soma-tatilinde olduğu ve yakında ölmek üzere olduğu hakkındadır.
Ölmek üzere olan hastaların bulunduğu hastaneye giden John, oradaki görevliler ve çocukların ölüm üzerine şartlandırılmasını görünce çıldırır. Linda’nın ölümünün ardından bir grup Delta klonunun soma vaktine tanık olur. İnsanları sisteme karşı, somaya karşı isyan etmeye çağırır; soma kutusunu pencereden aşağı atar ve isyan başlar… İsyanı duyan Bernard ve Helmholtz hemen olay mahalline giderler ve John’un yardımına koşarlar. İsyanın polis tarafından soma buharıyla bastırılmasının ardından John, Helmholtz ve Bernard tutuklanır ve Mustafa Mond’un ofisine getirilirler.
John ve Mond Dünya Devleti’nin politikaları hakkında tartışırlar. John, Devletin insanları insanlıktan çıkarıp makineleştirdiğini öne sürerken Mond ise istikrar ve mutluluğun insanlık için en önemli iki kalem olduğunu öne sürer. Devam eden Mond, toplumsal istikrarın sağlanması yolunda sanat, bilim ve din üçlüsünden fedakârlıkta bulunmak zorunda kaldıklarını anlatır. John hemen karşı çıkar, ona göre bu kavramlar olmaksızın insan hayatı yaşamaya değmemektedir.
Mond, Helmholtz ve Bernard’ın uzak adalara sürgün edileceklerini söylediğinde Bernard kontrolden çıkar, hızla Mond’un odasından uzaklaştırılır. Helmholtz ise sonunda hayalindeki gibi edebî eserler üretebileceğini düşünerek sürgünü hayatı boyunca bugünü beklercesine kabullenmiştir, Bernard’ın ardından o da Mond’un odasını terk eder. John ve Mond ise din ve soma kullanımının kötü duygular ve sosyal ahenk üzerindeki rolü üzerine söyleşilerine devam ederler.
John, Helmholtz ve artık sakinleşmiş olan Bernard’a görüşürüz der ve onlarla birlikte uzak bir adaya sürgün edilme talebinin Mond tarafından olumsuz karşılandığını ve Mond’un deneyi sürdürmek istediğini ifade eder. Sonuç olarak John kendisini kırsal bir bölgedeki deniz fenerinde inzivaya çekilmiş hâlde bulur, burada Ayrıbölgedeki kızılderili yaşamına, hayatının özüne geri dönme amacındadır, toprakla ilgilenir, kendisini kırbaçlayarak ruhunu temizlediğine inanır…
Meraklı Dünya Devleti insanlarıysa bir süre sonra John’un yaşadığı yeri tespit ederler, John haberlere ve filmlere konu olur, herkes John’u konuşmakta, onu kendisini kırbaçlarken görmek için can atmaktadır. Lenina gelir ve John’u kucaklarını açarak karşılar. John ise kırbacını bir kez daha savurur ve “Öldür onu! Öldür onu!” diyerek bağırır. Bağlamın kaotik yoğunluğu, John’un da dahil olduğu bir “toplu seks poplu seks” partisine dönüşür…
Ertesi sabah John kalkar, Dünya Devleti’ne olan boyun eğişinin yarattığı öfke ve mutsuzluktan yalnızca kendisini asarak kurtulabilmiştir. Ayakları bir pusula ibresi gibidir artık, kuzeye, kuzeydoğuya, doğuya, güneydoğuya, güneye, güneybatıya dönerler; sonra dururlar ve birkaç saniye sonra yine aynı yavaşlıkta geriye, sola doğru dönerler. Güney-güneybatıya, güneye, güney doğuya, doğuya,…
Cesur Yeni Dünya Film
Cesur Yeni Dünya filmi, 1998 yılında Aldous Huxley’in aynı adı taşıyan romanından uyarlanmış Amerikan NBC televizyonunda yayınlanan bilim-kurgu, drama türlerindeki filmidir. Başrolleri Peter Gallagher ve Leonard Nimoy paylaşmakta olup filmin yönetmenliğini ise Leslie Libman ve Larry Williams üstlenmiştir. 87 dakikalık filmin IMDb puanı 5.2 olarak belirlenmiştir.
Cesur Yeni Dünya Dizi
Cesur Yeni Dünya dizisi, 2020 yılında Amerikan NBC’nin dijital yayın platformu Peacock’ta yayınlanmış ve Aldous Huxley’in aynı adlı romanından uyarlanmış dizisidir. Dizinin çekimlerinin ilk sezonunun yayınlanmasının ardından durdurulmasına karar verilmiştir. Tek sezonluk dizinin IMDb puanı ise 7.1 olarak belirlenmiştir.
Cesur Yeni Dünya Alıntı
Ütopya mı Distopya mı?
Herkesin istekleri ve hayattan beklentileri farklıdır. Kitabın on yedinci bölümünün sonunda Vahşi ile otoriteyi temsil eden Denetçi Mustafa Mond’un diyaloğu tam da bu noktaya parmak basmaktadır:
Vahşi:
“Ben keyif aramıyorum. Tanrı’yı istiyorum, şiir istiyorum, gerçek tehlike istiyorum, özgürlük istiyorum, iyilik istiyorum. Günah istiyorum“
“Aslında,” dedi Mustafa Mond, “siz mutsuz olma hakkını istiyorsunuz.”
“Öyle olsun,” dedi Vahşi meydan okurcasına, “mutsuz olma hakkını istiyorum.“
“Eklemek gerekirse, ihtiyarlama, çirkinleşme ve iktidarsız kalma hakkını da istiyorsunuz; frengi ve kansere yakalanma haklarını, açlıktan nefesi kokma hakkını, sefil olma hakkını, sürekli yarın ne olacak korkusu içinde yaşama hakkını, tifoya yakalanma hakkını ve her türden ağza alınmaz acıyla işkence çekerek yaşama hakkını da istiyorsunuz.“
Uzun bir sessizlik oldu.
Sonunda Vahşi, “Hepsini istiyorum,” dedi.
Mustafa Mond omuzlarını silkti. “Hepsi sizin olsun,” dedi.
Kaynak
Aldous Huxley, Cesur Yeni Dünya, Çev: Ümit Tosun, İthaki Yayınları (Kapak görseli de kitap kapağından alınarak kullanılmıştır.)
Diğer iki görsel ise NBC grubuna ait film ve dizi kapaklarıdır.
müq olmuş helal
harika site harika yazı \(^o^)/