Sanayi Devrimi Nedir?
Sanayi Devrimi, Sanayi İnkılabı veya Endüstri Devrimi, 18. yüzyılın ikinci yarısında tarıma dayalı ve kırsal yapıdaki Avrupa ve Amerika’yı kentleştiren ve sanayileştiren süreçtir.
Tekstil, madencilik ve diğer sanayi dallarındaki yeni üretim teknikleri ve makineler sayesinde önceden titizlikle el yapımı olarak hazırlanan ürünler, çok daha hızlı ve ucuz şekilde üretilebiliyordu.
Sanayi Devrimi’nin Nedenleri
Yaşam ve Eğitim kalitesinin Yükselmesiyle Bilime Elverişli Ortamın Oluşması
Sanayi Devrimi’nin çıkmasındaki en büyük nedendir. Önceden yalnızca üst kısmın sahip olabildiği baharat, çay, kahve gibi malzemeler artık halkın her kesiminin temel ihtiyacı hâline gelmişti. Bu durum doğal olarak üretim talebini arttırıyordu.
Eğitim sistemleri de gelişmiş; okullar, üniversiteler ve akademiler açılmıştı. Hem refah kalitesi hem de eğitim sistemi birleşince gerekli nitelik, vizyon ve bilgi donanımına sahip insanların yetişmesi için uygun ortam ortaya çıktı.
Nitelikli insanların oluşması için hazırlanan ortam, Rönesans akımı ile ortaya çıkan ve hem bilim insanlarını hem de sanatçıları koruyan ve destekleyen Burjuva sınıfı tarafından taçlandırılıyordu. Dini Reformların başarıyla gerçekleşmesiyle gerici Katolik Kilisesi faktörü de geri plana itilmişti. Tüm bunların üstüne 1789’da Fransız Devrimi‘yle birlikte ifade özgürlüğü gibi demoktatik kavramlar ve sonrasında gelen Aydınlanma Çağı ile birlikte bilimsel araştırmaların ilerlemesi için hiçbir engel kalmadı.
Hızlı nüfus artışı
Artan nüfusla birlikte daha fazla üretime ihtiyaç duyulduğu söylenebilir.
Artan Sermaye Birikimi ve Bankacılığın Etkileri
Kolonizasyon ve sömürge sistemleriyle özellikle İngiltere, Fransa ve İspanya gibi merkezi imparatorluklar fazlasıyla güçlendiler ve ekonomik kaynakları tavan yaptı. Bu nedenle geniş bir sermaye birikimi oluşmuştu. İspanyolların Orta Amerika’daki altınları çıkarıp işlemesi örnek verilebilir.
Bankalar tarih boyunca hep vardı. Ancak devletlerin kolayca ve ucuz şekilde borçlanabileceği güçlü bankaların kurulması, örneğin İlgiltere’de 1694’te kurulan Bank of England gibi, hem ülkelerin savaş esnasında ucuz borçlanmalarını sağlamış hem de finans sektörünün gelişimine katkı sağlamıştır. Ayrıca kapitalist sistemin oluşmasına katkı sağlamıştır.
Osmanlı Devleti’nde Sanayi Devrimi Öncesi Süreç
Avrupa’nın yüzyıllardır süregelen yüksek öğretim temelleri vardı. Fransa’da 1530’da kurulan Collège de France ve 1635’te kurulan Académie Française, İtalya’da 1088’de kurulan Bologna Üniversitesi ve İngiltere’de 1096’da kurulduğu tahmin edilen Oxford Üniversitesi örnek verilebilir.
Buna karşın Osmanlı’da ilk ve tek yükseköğretim kurumu olan Darülfünun, 1863‘te açılmasına rağmen hem öğretim görevlisi hem öğrenci hem de müfredat eksikliği çekmiş, defalarca açılıp kapanmıştır. Eğitim verdiği dönemde ise dini ağırlıklı eğitim vermiştir. Ancak 1933‘te Cumhuriyet ile birlikte Batı’dan öğretmen getirilebilmiş, müfredat düzenlenmiş ve eğitime uygun hale gelmiştir.
İlk ve orta seviye eğitimleri de yeterli değildi. Çoğu kişi okula gitmiyor, okuma-yazma bilmiyor ve eğitim veren kurumlar da dini ağırlıklı eğitim veriliyordu. Bunlar, Osmanlı’nın hasta adam zamanlarındaki eğitim sisteminin yetersizliğini göstermektedir.
Osmanlı’nın ekonomisi de yeterli değildi. Geleneksel ticaret yolları yerine Transatlantik ticaretinin başlaması, Osmanlı ekonomisini çöküşe götürmüştür. Bunu üstüne Osmanlı’nın güçlü bir bankası da yoktur. Osmanlı, güçlü ve büyük bir banka kuramamıştı. Küçük çaplı Galata bankerleri vardı ancak bunlar doğal olarak yetersiz kalmıştır. Bu nedenle Osmanlı Devleti savaş esnasında ucuz borçlanabileceği bir kaynak yaratamamış, savaşlar çok maliyetli olmuş ve son yüzyıllarında Batılıların tabiriyle Hasta Adam olarak kalmak zorunda kalmıştır. Bankalar da yine Cumhuriyet döneminde kurulmuştur.
Sanayi Devrimi’nin Sonuçları
- İşçi sınıfını ortaya çıkmasıyla sosyalizm, işçi hakları, sendikalar gibi kavramlar ve Karl Marx gibi düşünürler ortaya çıktı.
- Ani şekilde kentleşme ve nüfus yığılmaları meydana gelmiş ve bu nedenle çok fazla altyapı sorunlarıyla karşılaşılmıştır.
- Büyük sanayi şehirleri ortaya çıktı.
- Tarım makineleşmiş, bu sadeye tarımsal verim artmıştır.
- Hammadde ve pazar araşıyları artmıştır, sömürgecilik yarışı hızlanmıştır. Bu durum, ileride I. Dünya Savaşı’na neden olacaktır.
- Küçük çaplı atölyeler kapanıp yerine seri üretim yapan büyük fabrikalar açılmıştır.
Sanayi Devrimi’nin Osmanlı Üzerindeki Etkileri
Osmanlı, sanayileşme akımı sırasında veya sonrasında sanayileşebilmiş bir devlet değildi. Nitekim diğer devletlerin baskıları da günden güne artıyordu. Osmanlı, Avrupalı devletler için güzel ve kârlı bir pazardı. El emeği Osmanlı ürünlerinin seri üretim ucuz Avrupa ürünleriyle rekabet etmesi de mümkün değildi. İnsanlar doğal olarak ucuz olan Avrupa ürünlerine yöneldiler ve Osmanlı ekonomisine bir darbe daha vurulmuş oldu. Artık Osmanlılar dışarıya yalnızca hammadde satıp aynı hammaddeyi işlenmiş şekilde satın alan bir devlet haline gelmişlerdi. Dışarıya olan ekonomik bağımlılık tavan yapmış, devlet borç üstüne borca girmişti. 1854’te dış borç alınmaya başlanmış ve borçlar ödenememiştir. Bu nedenle 1881’de Düyûn-ı Umûmiye İdaresi kurulmuş ve Osmanlı gelirleri, yabancılar tarafından işletilmeye başlandı.
Sanayi Devrimi’nin Tarihçesi
Sanayi Devrimi’nin Aşamaları
1728 yılında oyunu baştan aşağıya değiştiren buhar gücünün kullanımıyla ilk olarak Birleşik Krallık‘ta başlayan Sanayi Devrimi, 1830’lu yıllarda ABD’ye ulaşmıştı bile. Nitekim kısa süre içinde tüm dünyaya yayılmıştır. Modern tarihçiler bu zamanı Birinci Sanayi Devrimi olarak tanımlarlar.
İkinci Sanayi Devrimi ise 19. yüzyılın sonlarında başlayıp 20. yüzyılın erken dönemlerine kadar sürmüştür, çelik, elektrik ve otomobil sektörlerindeki gelişmeler göze çarpmaktadır.
Üçüncü Sanayi Devrimi, 1980’lerde mikroçip teknolojileriyle ortaya çıkmıştır. Özellikle telekomünikasyon ve bilişim söktörlerinde kendisini göstermiştir. Çanak Devrimi diye de bilinir.
İngiltere: Sanayi Devrimi’nin Başladığı Ülke
Nemli iklimi sayesinde İngiltere, koyun yetiştirmek için uygun bir yerdi. Nitekim İngilizlerin pamuk, yün ve keten üretimi kapsayan geniş bir tekstil tarihi ve tecrübesi vardı. Ancak bu üretim, Sanayi Devrimi’nden önce yalnızca küçük çaplı işletmelerde gerçekleşiyordu. Hatta çoğu işletme bile sayılmazdı, ağırlıklı olarak küçük atölyelerde veya evlerde üretim gerçekleşiyordu.
18. yüzyılın ortalarından itibaren atkı mekiği, büğüm makinesi ve elektrikli dokuma tezgahı; kumaş dokunmasını çok daha kolaylaştırmıştı. Az insanla kısa sürede çok üretim yapılabiliyordu.
Daha verimli ve mekanize üretim, İngiltere’de yeni tekstil fabrikaları açılmasına ve bu fabrikaların hem iç hem dış pazara fazlasıyla yetecek kadar üretim yapmasını sağladı. Ülkenin denizaşırı kolonileri de tekstil açısından önemli pazarlardı.
Tekstilin yanı sıra İngiliz demir endüstrisi de bu yeni buluşları kendisine entegre etmişti. Bu tekniklerin en önde geleni; geleneksel olarak kömür ile eritilen demir madeninin, kok (kömürün ısıtılmasıyla elde edilen bir madde, İng. coke) ile eritilmeye başlanmasıydı. Bu yöntem hem ucuzdu hem de daha yüksek kalitede bir ürün elde ediliyordu. Bu sayede Birleşik Krallık’ın Napolyon Savaşları (1803-1815) ve sonrasında demiryolu inşaatları nedeniyle artan demir ve çelik ihtiyacı sorunu çözülmüş oluyordu.
Buhar Makinesi ve Sanayi Devrimi
Thomas Newcomen‘ın ilk modern buharlı makine için bir prototip hazırlamasıyla Sanayi İnkılabı’nın en bilinen ikonu, 1700’lü yıllarda ‘atmosferik buhar makinesi‘ adıyla sahneye çıkmış oldu. Newcomen’ın icadı ilk olarak maden ocaklarında suyun çekilmesi amacıyla ortaya çıkmıştı.
1760’lara gelindiğinde İskoç mühendis James Watt, Newcomen’ın icadında değişiklikler yaptı. Makine’ye ayrı bir su yoğunlaştırıcısı ekleyerek daha çok verim alınmasını sağladı. Watt, sonradan Matthew Boulten ile işbirliği içinde çalışarak devir hareketine sahip bir buharlı makine ortaya çıkardı. Bu icatla birlikte buhar gücünün un, kağıt, pamuk, demircilik, içki üretimi ve hatta kanallar ile su sistemleri gibi İngiliz Endüstrilerinde yaygınca kullanılmasının önü açıldı.
Buhar makineleri daha fazla kömüre ihtiyaç duydukça madenciler daha derinlere indiler ve görece ucuz olan bu enerji kaynağını daha fazla çıkarmaya başladılar. Sanayi Devrimi ve sonrasında kömüre olan talep, tavan yapmıştı. Kömürün tek kullanım alanı tabii ki yalnızca fabrikalar değildi. Demiryollarında ve buharlı gemilerde de bolca kullanılıyordu.
Sanayi Devrimi’nde Ulaşım ve Taşımacılık
Sanayileşmeyle birlikte önceden ilkel durumda olan İngiltere’nin ulaşım ağlarının önemi fazlasıyla artmıştı. 1815’lere gelindiğinde 3500 km uzunluğunda yol, aktif şekilde kullanılıyordu.
1800’lerin başlarında Richard Trevithick ile buhar gücüyle çalışan lokomotifler (buharlı lokomotif) gündeme geldi. 1830’larda iki sanayi merkezi olan Manchester ve Liverpool arasında buna benzer lokomotifler hem yük hem yolcu taşımaktaydı. Bu zamanlarda hem Atlantik’te hem de İngiltere nehir ve kanallarında buharlı gemiler de yaygın şekilde kullanılıyordu.
Sanayi Devrimi’nde İletişim ve Bankacılık
Sanayi Devrimi’nin ikinci yarısında özellikle iletişim konusundaki gelişmeler ve uzak mesafelerdeki insanların birbirleriyle iletişim kurma ihtiyaçları göze çarpar. 1837’de İngiliz mucitler William Cooke ve Charles Wheatstone ilk ticari telgraf sisteminin patentini aldılar. Bu sırada Samuel Morse ve diğer mucitler de kendi sistemleri üzerinde çalışıyorlardı. (Morse, Mors alfabesini icat edecek ve başka bir telgraf sistemini ortaya çıkaracaktı.) Cooke ve Wheatstone’un sistemi demiryolu haberleşmesinde kullanıldı: Hızları artan trenler, daha gelişmiş iletişim sistemlerine ihtiyaç duyuyorlardı.
Bankalar ve endüstriyel finansçılar, sanayileşme ile birlikte öne çıkmışlardı. 1770’lerde Londra Borsası ve 1790’larda New York Borsası kuruldu.
Modern ekonomik sistemin kurucularından kabul edilen toplum felsefecisi Adam Smith (1723-1790), 1776’da Ulusların Zenginliği (The Wealth of Nations) adlı kitabını yayınladı. Kitapta, özel girişimler temelinde bir ekonomik sistemden bahsediliyordu: Devletin etkisi altında olmayan ve üretim araçlarının özel mülkiyetine dayalı bir sistem.
Sanayi Devrimi’nin Hayat Kalitesine Etkisi
Aslında insanlar, Sanayi İnkılabı’ndan önce de kırsaldan kentlere göç etmeye başlamışlardı. Ancak sanayileşme, bu süreci oldukça hızlandırdı. On yıl içinde büyük fabrikaların da etkisiyle küçük kasabalar, büyük şehirler haline gelmişlerdi. Bu ani kentleşme, pek çok sorunu da beraberinde getirmişti: Kirlilik, yetersiz sağlık hizmetleri ve temiz içme suyunun bulunmaması gibi.
Bu arada sanayileşme genel anlamda ekonomik çıkarı arttırmasına ve orta-üst sınıfların hayat kalitesini oldukça arttırmasına rağmen yoksul ve işçi kesim hala hayatta kalabilmek için zorlu mücadeleler vermek zorundaydı. Teknolojik gelişmelerle işlerin makineleşmesi, fabrikada çalışmayı sıkıcı ve hatta çoğu zaman tehlikeli hale getirmişti. Üstelik pek çok insan korkunç derecede düşük ücretler karşısında saatlerce çalışmak zorunda bırakılıyordu. Bu gibi dramatik değişimler, sanayileşmeye karşı bir muhalefet ortaya çıkardı. Bu muhalefete İngiliz tekstil endüstrisindeki şiddetli direnişleriyle tanınan ‘Ludditeler‘ de dahil olmuştu.
Luddite sözcüğü, işlerini kaybetme korkusuyla teknolojik gelişmelere karşı olan insan anlamına gelmektedir. Kavram ilk olarak 19. yüzyılda fabrikalara saldıran ve makineleri yok eden protestocular için kullanılmıştır. Bu insanların Ned Ludd adındaki bir adam tarafından örgütlendiği ve ismin buradan geldiği rivayet edilmektedir.
İşçi sınıfının ortaya çıkmasıyla işçi hakları, sendikalar, sosyalizm gibi kavramların ve Karl Marx gibi düşünürlerin ortaya çıkması arasında doğrudan bağlantı kurulabilir.
Yıllar geçip giderken yetersiz çalışma ve hayat koşulları, işçi sendikalarının kuruluşuna neden oldu. Ayrıca hem İngiltere’de hem de ABD’de çocuk işçi kanunları ve sağlık sistemlerinin iyileştirilmesi gibi adımlar atıldı. Tüm bu adımlar, sanayileşme nedeniyle işçi sınıfı ve yoksul insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi amacıyla atıldı.
ABD’de Sanayi Devrimi
Genel kanıya göre 1793’te İngiliz göçmen Samuel Slater tarafından Pawtuck, Rhode Island’da bir tekstil atölyesinin inşa edilmesiyle Amerika’da Sanayi Devrimi’nin başladığı kabul edilir. Slater, Richard Arkwright tarafından İngiltere’de açılan atölyelerde işçi olarak çalışmıştı ve tekstil işçilerinin göç yasağına rağmen Arkwright’ın tasarımlarını Kuzey Atlantik’e getirmişti. Slater, New England bölgesinde birkaç tane daha atölye açmıştı ve bu nedenle ‘Amerikan Endüstri Devriminin Babası‘ olarak tanınıyor.
ABD, sanayileşmede kendi yolunu çizmişti. Hem İngiltere’den ödünç alınan buluşlarla hem de Eli Whitney gibi yerli mucitlerle bir sanayileşme yolunu takip ediyordu. Whitney’in 1793’te pamuk çırçır makinesini icat etmesi, hem ülkenin pamuk endüstrisinde devrim yarattı hem de Güney’deki pamuk tarlalarını ve köle sahiplerinin elini güçlendirmiş oldu.
1881’de Kuzey eyaletlerinden yükselen köleliğin kaldırılması istekleri, Güney’in ekonomisini derinden etkileyeceği için ülkede iç savaşa neden oldu. İç savaş, Amerikan topraklarında gerçekleşen en kanlı savaş oldu. Devamını buradan okuyabilirsiniz: Amerikan İç Savaşı
19. yüzyılın sonlarına doğru İkinci Sanayi Devrimi yoldayken, Amerika’nın ağrılıklı kırsal toplumu, tüm sorunlarla beraber hızla kentleşmişti. 19. yüzyılın ortalarında Batı Avrupa ve Kuzeydoğu Amerika, sanayileşmede oldukça yol kat etmişti. 20. yüzyılın başlarından itibaren ise Amerika, dünyanın en büyük sanayisine sahip oldu. Henry Ford‘un geliştirdiği yürüyen bant sistemi, sanayide yeni bir çığır açmış oldu.
Sanayi Devrimi’nin Sonraki Süreci
Tüm Dünya, sanayileşme yarışına girmiştir. Ticaret, küreselleşme ve sömürgecilik faaliyetleri artmıştır. Bu durum, ileride I. Dünya Savaşı’na neden olacaktı.
Tarihçiler hâlâ sanayileşmenin farklı taraflarını tartışmaya devam etmişlerdir. Tarihçesi, İngiltere’de başlaması gibi sorular, tartışmalara örnek verilebilir. Bu açılardan bakılarak Sanayi Devimi’nin bir devrim değil, kademeli evrim olduğu iddia edilmektedir.
Her halükarda Sanayi Devrimi, dünyanın işleyişini tamamen değiştiren ekonomik, sosyal ve kültürel etkilere neden olmuştur. Ayrıca modern toplumlar için dernek anlayışını da geliştirmiştir.
Kaynaklar
- https://www.history.com/topics/industrial-revolution/industrial-revolution
- https://www.britannica.com/event/Industrial-Revolution
Görseller
- https://d1sxy7l4fhu207.cloudfront.net/assets/img/series/BIR.jpg
- https://cdn.britannica.com/46/189446-050-B9B448DA.jpg
- https://pixabay.com/get/57e8d14a485bad14f1dc8460825668204022dfe05557714d74287cd0/steam-train-1849291_640.jpg
- http://www.themarshallclub.com/products/vintage/fixed-steam-engines/
- https://pictures.abebooks.com/THEPRINTSCOLLECTOR/22589597075.jpg
- https://cdn.islamansiklopedisi.org.tr/madde/8/darulfunun-1.jpg
- https://www.thoughtco.com/thmb/LH9FJrh9YBAhgmGKNVide29cdng=/768×0/filters:no_upscale():max_bytes(150000):strip_icc()/fordassemblyline-56b6b8355f9b5829f83428af.jpg